MAYHEM - LIVE IN LEIPZIG 15.12.2022





    Mayhem'in 30 yıl sonra Dead ve Euronymous'un dahil olduğu kadrosuyla konser verdiği Leipzig'te yeniden sahne alacağını duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Mayhem bu kadroyla doğduğum şehir İzmir de dahil bir çok şehirde konser verdi; ama Leipzig performansını bir çok fan için özel yapan sanırım yerli firmalar tarafından da basılan, ezberlenmiş playlisti ile "Live ın Leipzig" albümüdür. Memleketin bir çok Black Metal fanı bu albümü uzun süre dinledi ve hala Mayhem'in en sevilen kayıtlarından biri 30 yıl sonra yeniden Leipzig konseri duyurusunu duyduğumda ister istemez kasetten dinlediğim playlist geldi aklıma. Eski şarkıları çalacakları muhakkaktı elbette; ama yinede bundan önceki konserlerde ne çaldıkları araştırmasını yapmadım, eskiden olduğu gibi bu merakının getirdiği heyecanı yaşamak istedim.. 
          

        Corona sorunu yüzünden konser iki senedir ertelenmiş olması grubun hayranlarında "Bu konser yapılacak mı?" endişesini iyice derinleştirmişken nihayetinde konser günü geldi. Konser mekanı Haus Leipzig'in girişi saatler öncesinden dolmaya başlamıştı (konser bu mekanda yapıldı çünkü grubun 32 sene önce sahne aldığı mekan Eiskeller çoktan tarihe karıştı), güneşin batmasıyla birlikte iyice soğuyan havada içeriye girmek için sokağa kadar uzanan kuyrukta acı veren bir bekleyişten sonra nihayet içerideyiz. Bilet kontrolünün ardından ilk olarak merch standıyla karşılaştık, Avrupa turuna özel ve ayrıca Leipzig konseri için özel üretilmiş t-shirtler, posterler, bayraklar gibi ürünlerin yanında bir çok CD ve Plak ürünü de stantta yerini almıştı. İçeriye girmek için geçen uzun bekleyişin ardından merch stantından da bir şey almak için uzun bir sıra beklemek gerekiyordu. Konsere arkadaşlarıyla gelenler akıllıca davranıp içlerinden birini sıraya bırakıp, kendi sıraları geldiğinde üç - beş kişilik gruplar halında alışverişlerini yaptılar. İçeriye girmek için beklediğim kadar bir de merch standında bekledim; ama sızlanmıyorum, konser özel basımı tişörtümü aldıktan sonra nihayet performans salonuna giriş yaptık. 
    
    Konserin etkinlik sayfasında ya da bilet üzerinde ön grup ile ilgili bilgi yoktu, aslında ön grubun olacağını da düşünmüyordum; fakat konserin başlamasıyla iki ön grubun olduğunu öğrendik. Sahne alan ilk grup Nargate; grup 2018 yılında Şam'da kurulmuş, daha sonrasında malumunuz savaş sebebiyle grubun gitar-vokalisti İşam Al-Maarri'nin Almanya'ya göçüsünün ardından grup çalışmalarına Almanya-Leipzig'te devam ediyor. Grup elemanlarının kaçı Almanya'ya gelmeyi başarabildi, ya da gerekli elemanların kaçını Almanya içinden temin edebildiler bilmiyorum; ama konserin açılışını yapan kişi grubu "Suriyeli dostlarım" dostlarım diye anons etti. Neyse grubun performansına dönecek olursak, ne yazık ki iyi başlayıp kötü bitirdiler. Öncelikle soundları tek kelimeyle berabattı, ilk şarkıdan son şarkıya kadar kulak tırmalayan çok kötü bir gitar tonu, sürekli cızırtı ve patlama sesleri (Gitar jack kablolarında bir sorun vardı sanırım) gibi teknik sorunlar performansın önüne geçti bence, bunun yanında grubun tarzınıda tam olarak anlamadım. Grubun biyografisinde tarzları Black/Death Metal olarak belirtilmiş; ama konser Black Metal gibi başlayıp Sepultura gibi bitti. Grubun kendi kimliğini bulması için oldukça zamana ihtiyaçları olduğu kesin. Ben grubun müziği ile bir bağ kurmasamda, grup sahnedeyken içeride olan izleyici ile iyi bir iletişim kurduklarını söyleyebilirim, en azından o dakikalarda içeride olan kalabalık grubun müziğini dikkatlice dinledi ve eşlik etti. 

    
    İkinci ön grup Querfurt çıkışlı Manos'tu. Grubun kariyeri 1984 yılına kadar uzanıyor, başlangıçta "Löwenherz" ismini kullanan ve sadece cover çalan grup 87'de ismini Manos olarak değiştiriyor. Grubun beş tam zamanlı albümü var bunun yanında bir çok demo ve EP'de yayınlamışlar. 
              



    Manos net bir Grindcore/Punk grubu, sahnede aslında oldukça saldırgan bir tarzları var diyebilirim, en azından müzik kesinlikle saldırgan; ama grubun performansına serpiştirdiği eğlenceli bölümlerde var ve bu bölümler kesinlikle harikaydı. Bass gitarist Eule'nin sahne performansı, gitar aksesuarları, grubun sahneye kaydırak koyması, Vokalist Mike'in "Wer hat lust auf Bockwurst?" (Kim keçi sosisi havasında, gibi çevirilebilir) diye seslenip, dev bir sosis balonunu seyirciye atması gibi hiç beklemediğim, Mayhem konseri atmosferine uymasada, seyirciyi sallayan ve yöneten çok iyi bir performans sergilediler. Bu tarzı dinlemeye yatkınsanız kesinlikle bu gruba bir şans vermelisiniz.  

    Manos'un ardından nihayet Mayhem sahneye çıktı, grubun performansından önce sahne dekorasyonu hakkında bir kaç şey söylemek isterim ki ince detaylı, üzerine düşünülmüş bir sahne dekorasyonu vardı. Sahneye asılmış, 93 yılında kadroda yer alan her elemanın resimlerinin olduğu dev bayraklar, monitörlerin paralelinde en önde duran ahşap tripodlar üzerine oturtulmuş üç domuz kafası, Attila'nın harika tiyatral sahne performansına eşlik eden sahne ışıkları gibi ayrıntılar aklıma ilk gelenler.. Grup 93 yılında yayınlanmış Live ın Leipzig albümünde ki playlistin aynısını çaldı ki bu beklemediğim bir şeydi. Gitarlar ve davul tonları, vokal efektleri yine bu efsanevi live albümden tanıdık gelen tonlara yakındı.  Bu açıdan da bence tarihi bir performans izledik; Deathcrush, Funeral Fog, The Freezing Moon, Carnage, Pagan Fears gibi bir çok efsanevi şarkıyı canlı izlemek muhteşem bir deneyimdi. Necrobutcher'ın Carnage öncesi mikrofonu alıp seyirciye "ARE YOU DEAD HUH?" diye seslenmesi ve ardından şarkının ismini haykırması harikaydı ki biz bunu 93 çıkışlı Live ın Leipzig albümünde duymaya alışığız, efsanevi Mayhem vokalisti Dead aynen Carnage performansı öncesi aynı anonsu yapmıştı. Bu bağlamda Necrobutcher'ın böyle bir gönderme yapması harika oldu. 

 
                          

    Klasik Live in Leipzip playlisti bittikten sonra, grup son tam zamanlı albümleri "Daemon" dan "Bad Blood" ve "Daemon Spawn" parçalarını da çalmayı ihmal etmedi. İki yıl boyunca yaşanan ertelemelerin ardından konserin sonunda hisettiğim kesinlikle Buna değdiydi. 93 yılında yayınlanan Live in Leipzig albümünü 16-17'li yaşlarda dinlediğimde hissettiğim ne ise Mayhem performansının tamamında aynı atmosferi hissettim. Konsere gelenlerin yaş ortalamasının ağırlıklı olarak 30-40 arası olduğunu düşünürsek, 93 yıllında ki konserde de bizzat bulunmuş kişilerle birlikte payliste tam olarak hakim bir izleyici kitlesiyle harika bir atmosfer oluştu. Uzun süredir pogo ya da moshpitin yaşanmadığı, akıllı telefon ekranlarının sık sık yükselmediği, neredeyse herkesin sahneye fokuslandığı muhteşem bir atmosferdi. İster Hard'n Heavy ister Extreme Metal olsun eğer kariyeri 30 seneyi geçmiş grubun fanıysanız ve grubun ilk dönemlerini daha çok beğeniyorsanız bulunduğunuz her konserde eski parçalardan çalınması isteği içinizi yiyip kemirir, bu düşünce yapısında olsan Mayhem fanları tam anlamıyla zaman yolculuğu yapmış gibi hissettiler. 

    30 seneyi aşmış, Metal müziğin gelişimi ve yaşadığı devimin içinde kâr amacıyla eğilip bükülmemiş, orjinal kadrodan kalan iki eleman Necrobutcher ve Hellhammer'ın yaşlarının 50'yi geçmiş olmasına rağmen, The True Mayhem hala başladığı noktadaki gibi acımasız performansları ile sahneyi yıkan bir grup. Leipzip konseri ile birlikte Avrupa turu bitti, grup yakında Güney Amerika turuna başlayacak. Bu turdan sonra tekrar bir Avrupa turu başlar mı şu an belirsiz; fakat olurda Mayhem yeniden yaşadığınız şehre ya da yakın bir lokasyonda sahne alacak olursa sakin kaçırmayın!
















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DARKTHRONE - Astral Fortress Review

Sodom - 40 Years at War - The Greatest Hell of Sodom Review