Hazy Hill - Live in Ankara Konser Yazısı


        Bu konser ha oldu olacaktı derken oldu, oldu ve üzerinden tam 3 gün geçti... Bana hala hayal gibi geliyor tabi. Hazy'nin sahnelere döneceğini rahmetli Çağlan üstad sayesinde biliyorduk. Grubu ilk önce Laneth'li konserler serisine eklemek, hem de ilkine eklemek için kapısını çalmış ve boynu bükük dönmüştü. Bu haber de ister istemez ortamlara düşmüş ve kendimce bu iş tamam ya demiştim. Bu sefer olmazsa da bir şekilde Çağlan üstad grubun aklına girmiştir ve bir gün tekrar sahnelere döneceklerdir. Hazy'i daha önce izleme fırsatı yakalayamamış bizler için içimizde ki umut hep sıcak kalmıştı.  Eylül 1991 Lanethli Konserler Harbiye Açıkhava Tiyatrosu Konserini büyüklerimden duyuyor ve keşke o zamanlara yetişebilseydim diye hep söyleniyorum :). Derken günler günleri kovaladı Çağlan üstad aramızdan ayrıldı. Pek çok kişi için bu yazacaklarım geçerlidir diye düşünüyorum. Keşke Çağlan Tekil aramızda olsaydı! 15 Ekim günü bir şekilde aramızda olduğunu hayal etmeden duramıyorum. Evet Çağlan oradaydı ve artık bir hayalini daha gerçekleştirdiği için her neredeyse yüzü gülüyordur... 

        Gelelim konsere :). İptal olan İstanbul konserine işim dolayısıyla gidemeyeceğin üzüntüsüyle düşüncelere boğuşurken, ortama konserin iptal haberi düştü. Dedim tamam bahsi geçen Ankara konseri geliyor. Fırsat bir kere yüzüme güldü dedim ve günleri kovalamaya başladım. Herhalde bunda pek itiraz edecek olan yoktur grubun ağır fanı Levent(Vural) abi ile iletişime geçtim. Böyle bir olayı kaçırmayacağında adım gibi emin olarak "gidiyoruz değil mi?" diye sormam hata olsa da "Evet" cevabını alınca hoop bilet ve izin işini ayarlayıp artık konserin gününü beklemem kalmıştı.  Neyse öyle böyle derken gün geldi çattı... Otobüs sabah saat 7:00'da hareket edecekti fakat bir yolcunun maske inadı yüzünden çıkardığı sorun yüzünden yarım saat rötarlı hareket ettik. Aha dedim Hüs. dakika bir gol bir, dedim içini ferah tut daha gün yeni başlıyor :). Yarım saat gecikmenin ardından yola koyulduk. Koyulduk koyulmasına da ben de olay biter mi? Isparta da yan koltuğuma bir tane matematik öğretmeni oturdu. Dayı da ne çene varmış arkadaş. Beni otobüsün hareket etmesiyle bir kitledi, taa Ankara'ya kadar siyasi muhabbetlerini taramalı tüfek misali saydırdı da saydırdı... Biz Ankara'ya yaklaşıyorduk ama benim ruhum diğer tarafa doğru yol almamak için çırpınıyordu. En nihayetinde vardık, vardık da ülkeyi bir türlü kurtaramadık ona yanarım :(. Otogara girer girmez doğru Ankaray'a doğru koşar adım uzaklaştım ve otele doğru yol aldım. Otelde Levent abi, Cem(Kurtuluş) ve Baran(Şahin) beni beklemekteydi. Zaten bir konsere gidiyorsam yanımda olacak ilk üç isim her zaman sabittir :) Bu kişiler olmazsa bir şeyler eksik kalır benim için. Neyse efendim ufak bir istirahatten sonra yemek vs halledilirken aramıza Antalya'dan eski tüfek Hamdi(Şeker) babuş aramıza katıldı. Yemek faslından sonra hemen Onaon'a doğru yol aldık ve konser öncesi bira kahveye yumulduk.  Tabi Onaon'a giderken yolda Burak(Thrashfire) ile karşılaşmamız ekstra güzel oldu. Ayak üstü sohbette Thrashfire için yeni albüme başladıklarını, yeni grubu Abolish hakkında ufak bilgiler aldıktan sonra ayrıldık. Onaon da Ankara'ya gidilmişse uğranılmadan geçilmeyecek yerler listesinde her zaman yer bulur bizim için. Konser vakti yaklaşıyor aramızda dedikodular, konser hakkında fikirler vs tartışırken eski defterler bir bir ortaya dökülüyordu. Levent abi ve Baran abi grubun geçmişi hakkında bilgiler verirken Hamdi babuşun ilk seferde grubu beğenmediğini, ikinci şansı verdiği zaman aşık olduğunu öğrendik. Tabi bu arada adamda nasıl bir heyecan varsa(kolay değil dile kolay 22 yıldır bekliyor) hadi gidelim hadi gidelim diye söylenip durdu :). Mustafa(İpçioğlu)'dan konserin yapılacağı mekana nasıl gideceğimizi öğrendikten sonra yol aldık. Tabi o kadar yol teptik kapı önü muhabbeti yapmadan içeri girmek olmaz dedik. Ankaranın her zaman kapı önü muhabbetini sevmişimdir. Dostlarla, büyüklerle karşılaşıp bir çok şeyi yad etmek pahabiçilmezdir. Orada da biraları yudumlayıp, sohbete doyamayınca vs derken süre geldi çattı. Tam 22 yıl sonra Hazy Hill kanlı canlı karşımızdaydı. Levent abiler böyle bir olayı kaçıramayacakları için en önde yerlerini alırken ilk parçada ben ortalarda kalmıştım. Yanılmıyorsam mekan 1000 kişillik falan olması lazım.. Ama o da ne içersi full bir şekilde dolu. Eski yeni kim varsa gelmiş olması muazzam bir güzellikteydi. İlk parça No Traces Left ile ateşi yaktı. 



    Bana mı mı öyle geliyor diye emin olmak için konser sonrası bir kaç kişiye sorduğumda seste ufak bir problemin olduğunu söylediler. Ses boğuk gelince korkmuştum doğrusu ama ikinci parça olan Irony Insıde'a girdikleri zaman müthiş bir sesle kulaklarımızın pasını silmeye başardılar. Doğrusu bu kadar iyi performans beklemiyordum. Adeta jilet gibi bir sound vardı, harikulade demekten duramadım! Parça bitiminde sağa sola bakarken yukarıda Tolga(Otabatmaz) abiyi görüncee hoop direk yukarı uzadım :). O da ne ses yukarıda daha bir güzel geliyor ve ben zevkten dört köşe, büyülenmiş bir şekilde konseri izliyordum. Dedim ya gerçekten jilet gibi çalıyorlardı. Derken tam dokuz parça çaldılar. Şöyle de bir not ekleyeyim grubun asıl bas gitarisi Ekim konserde yoktu. Bildiğim kadarıyla özel sebeplerden dolayı katılım sağlayamadı ve yerine Mete üstad ile birlikte Karakedide çalan Yudum dahil oldu.Yudum'un gruba uyumu da gerçekten şahaneydi, Ankara'nın emektar basçılarından olduğunu bize gösterdi.  Her bir şarkıyı o kadar güzel icra ettiler ki hiç 22 yıl ara vermiş gibi değillerdi. Provaların işe yaradığı, ilk lanethli konser serisi için stüdyoya girdiklerinde yaşadıkları şoku hiç yaşamamış gibilerdi. Resmen büyülendim. Tabi bu konserin şöyle bir güzel yanı daha var, Eylül 1991 Lanethli Konserler de yine Pentagram ile sahne almışlardı. Dile kolay 31 yıl sonra geri dönüş için yine Pentagramı seçmeleri güzel bir olay. Yanılmıyorsam Pentagram teklifi de Tarkan abiden gelmiş. Son parça Murky Bedlam bittiğinde ulan nasıl olur da iki parçayı es geçerler diye Tolga abi ile bakınıp durduk. Eskilerin de dediği gibi bir Hazy konseri Burning Shades ve Fear and Sorrow çalınmadan nasıl bitebilirdi ki? Konserin tek hayal kırıklığı sanırım bu desem yanılmam :)



        Derken konser bitti ve uzun bir süre sahnenin arkasında asılı dev HAZY HILL afişine baktım kaldım. Cidden efsane bir geceye tanıklık etmiş olmanın verdiği huzur paha biçilemezdi. Konser bitimi dışarı çıktığımda Levent abi ve Cem'in getirmiş olduğu afiş, kaset vsleri imzalatmak için kulise gittiklerini öğrendim. Mustafa ile birlik kulis kapısına gittiğimizde tabi güvenlik içeri alamayacağını söyledi :/ Neyse efenim beklerken kapıda Selim(namı diğer Slim Rodrigüez) abi belirdi ve bizi içeri davet etti. Wtf! tüm tanıdık Ankara tayfası meğersem içerideymiş. Levent abi halen şaşkın ve mutlu ortada duruyor ve en kral hediyeleri kapıyorken Mustafanın setlisti elinde görüp vaayy be demem üzerine Mete abi kıyağını geçiyor ve hemen birer tane de bizlere veriyordu. Tabi alır almaz hemen tüm gruba birer tane imza yapıştırtmam bir oldu :). Var mı ulen daha ötesi elimde Hazy setlisti var ve eve boş dönmüyorum!!! Fotolar çekildi şakalar yapıldı derken Tuna(Vural) abi yine o güzelliği ile ilgisini boş geçmeden durmadı, var olsun. Bir konser daha bitmiş ve bizlere ortamdan uzaklaşmak düşmüştü:( 


Ekibi toplayım hemen Onaon'a uzadık ve son bir veda biraları tokuşturduk. Hamdi babuşu havalimanına uğurlayıp bizler de hoop otele dönüş yatış moduna geçtik. Ankara'ya kadar gitmişken bir ATA ziyareti yapmazsak yuh olsundu bize. Bunun altında kalmamak için sabah 8:00'a alarmı kurduk. 16 Ekim sabahı 9:00'da ufak bir kahvaltı sonrasu ATA'nın huzuruna varmıştık. Yad edip yine memleket meselelerine dönüş başlamış, konserin üzerinden 12 saat geçmişti. Saat 13:00'da benim Antalya yolculuğu, 12:45'de ekipin yolculuğu başlayacaktı.. Saat 13:00 ve yine Antalya'ya küfür kıyamet dönüyorum... Sevmiyorum ulen Antalya seni... Neyse efenim efsane bir konser daha geride kaldı. Hayat kaldığı yerden devam ediyor. Ama bu bünye bir Hazy Hill konseri daha ister. Hem de çalınmayan iki parçanın setliste dahil olduğu bir konser :). Bildiğim kadarıyla Ufuk ve Zafer abi bu konserin üzerine aksiyon alacaklarını ve tekrar bir arada kalıp kalmayacaklarını masaya yatıracaklar. Bence tüm grup o seyirci karşısında büyülenmiştir. Bir kaç konserlik de olsa devam ettireceklerini hissediyorum. İstanbul konseri zaten içlerinde udte kalmıştır :). Güzel bir yaz konseri müthiş olacaktır. KÇP'de Metalium, Hazy Hill ve Cultus konseri olsun. Son dileğim budur :).

KAPANIŞ.

Baron olmasaydı bizler böyle günleri kolay kolay yaşayamazdık. İlk önce Dr. Skull sonra Cultus, şimdi de Hazy Hil...Her neredeysen iyi ki varsın Çağlan abi. Bizlere böyle bir anı yaşattığın için ilk önce sana , sonra tüm konser boyunca nazımı çekenlere ve HAZY HILL'e teşekkürlerimi sunuyorum.  İyi ki varsınız ve hayatımı yaşanır kılıyorsunuz. Var olun.

Death is certain, life is not... R.I.P. Çağlan Tekil

Hüs

Playlist

Intro
No Traces Left
Irony Insıde
Friendly August Sun
Suicide Pack
Point Blank
Nothing But Just a Memory
Bullet In The Gun
Gallows
Murky Bedlam

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DARKTHRONE - Astral Fortress Review

Sodom - 40 Years at War - The Greatest Hell of Sodom Review

MAYHEM - LIVE IN LEIPZIG 15.12.2022